Türkiye de bu stratejik tespitin üzerine Tarım ve Orman Bakanlığı’nda çok önemli politikalar geliÅŸtiriyor.

Belki de en iyi kadrolara sahip olan bakanlık bu alanda seferber olmuş durumda.

Önceki bakan ÅŸimdinin Meclis Tarım Komisyonu BaÅŸkanı Vahit KiriÅŸçi döneminde atılan adımlara yeni boyutlar eklenerek kökleÅŸiyor.

Son dönemde bakanlıkta atılan en önemli adım planlı tarıma geçilmesi kararı oldu.

Artık nereye ne ekilecek, ne kadar ekilecek, nasıl ekilecek buna bir plan dâhilinde karar verilecek.

Bakan İbrahim Yumaklı bu benzer gelişmeleri sessiz devrim olarak nitelendiriyor.

Haklı… VerdiÄŸi ÅŸu bilgi haklılığını kanıtlıyor:

-Küresel iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin etkilerini her geçen gün hissettiÄŸimiz bir dönemdeyiz, bunun için; kuraklık, tuzluluk, düÅŸük sıcaklık, aşırı yağışlar gibi ÅŸartlarda dahi yetiÅŸtirilmeye uygun ıslah programları yapıyoruz. BildiÄŸiniz gibi ÅŸeker pancarı tohumunu ağırlıklı olarak ithal ediyorduk. Türk Åžeker Genel MüdürlüÄŸü yoÄŸun ıslah çalışmaları sonucunda Türk Åžeker 2023 ve Türk Åžeker 2053 ÅŸeker pancarı çeÅŸitlerini geliÅŸtirdi, böylece cumhuriyet tarihinin ilk millî ve yerli hastalıklara dayanıklı ÅŸeker pancarını 2025 yılından itibaren çiftçimiz ile buluÅŸturacağız.

MuhteÅŸem bir geliÅŸme… Åžeker hayatın bir parçası. Gıdanın olmazsa olmazı. Çok önemli bir adım. Artık ÅŸekerin tohumu bizde… Ä°ÅŸte sessiz devrimin çok önemli bir örneÄŸi.

Bir baÅŸka örnek de ayçiçeÄŸinde yaÅŸandı. Kuraklığa ve hastalığa dayanıklı tohum geliÅŸtirildi ve Trakya bölgesinde bu tohum kullanıldı. Bölgede kuraklık yaÅŸanmasına raÄŸmen üretim arttı. Çiftçinin yüzü güldü. Daha da önemlisi Türkiye’de ayçiçeÄŸi ihtiyacının yüzde 50’sini karşılayan Trakya bir baÅŸarı hikâyesi yazdı. Ülkeyi ithalata mahkûm etmedi.

BaÅŸka örnekler de var. Mesela Bakan Yumaklı, sektörlerin temsilcileri ile beyin fırtınası toplantıları yapıyor. GeçtiÄŸimiz günlerde gübre sektörü ile buluÅŸuldu.

Her sektörden bilgi alınıyor. Ortak akıl üretiliyor. Bu da sessiz devrimin önemli bir parçası.

Uzun süredir üzerinde çalıştığımız “Tarım varsa hayat var" projesi kapsamında sessiz devrimi yakından izlemeye devam ediyoruz.

“Siz bir, biz 700 bin aileyiz” dedi, fındıkta uzlaÅŸma çaÄŸrısı yaptı

Fındık Türkiye için çok önemli… Ordu, Giresun baÅŸta olmak üzere birçok ilimiz için daha da önemli. Bu illerde evlenecekler zamanı fındığa göre belirler. Hayat fındığa göre ÅŸekillenir. Ordu BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Dr. Hilmi Güler de bu yüzden fındıkla çok yakından ilgilenir. Bütün Ordulular gibi fındığı zaten yakından bilir.

Fındıkla ilgili önce verimlilik için FINVER’i kurar… Güler, Enerji Bakanlığı döneminde ENVER’i kurup enerji verimliliÄŸi kavramını da hayatımıza sokmuÅŸtu.

Ardından örnek projeler geliÅŸtirmek için ORTAR’ı kurdu… Bu kurum vasıtasıyla fındık fiyatında hâkim durumu iyiye kullanmayan kuruluÅŸu yola getirdi. Nasıl mı? Onun sözleri ile bilgilendirelim:

-En büyük fındık üreticisiyiz ama fındığın fiyatını belirleyemiyoruz. Dışa bağımlı bir durum var. Sayın CumhurbaÅŸkanımız fiyat açıklıyor 33 gün sonra baÅŸka bir firma fiyat açıklıyor, açıklıyordu. Ta ki Rekabet Kurumuna baÅŸvurana kadar. Belediyelerin böyle bir hakkı yok ama ÅŸirketlerimiz olduÄŸu için bu ÅŸirket vasıtasıyla ekip oluÅŸturduk. Ben zaten fındıkçı bir ailenin çocuÄŸuyum. AÅŸağı yukarı 50 yılımızı fındığa verdik. ÇocukluÄŸumdan hatırlıyorum. Hamburg borsasından fiyatı seyrediyoruz. Tabii iÅŸ baÅŸa düÅŸtü. Girdik iÅŸin içine… GördüÄŸümüz ÅŸey ÅŸu. Burada bir pazar gücünü farklı kullanan bir firma var. (Sanırım baÅŸkan burada Nutelle'yı üreten Ferrero ÅŸirketinden bahsediyor.) Rekabet Kuruluna baÅŸvurunca bizi haklı gördü. Ondan sonra da kontrol ettik. Åžu an devam eden bir süreç var. Bu firma ilk defa Ordu’ya benimle görüÅŸmeye geldi. 5 saat görüÅŸme yaptık. Dolayısıyla onlar da iÅŸin farklılığını gördüler. Ä°lk defa fiyat revizyonuna gittiler. Onlara ÅŸunları söyledim: Pazar gücünü kötüye kullanıyorsunuz. Ä°tiraz ettiler… Son olarak ÅŸunu demek durumda kaldım: Biz 700 bin aileyiz sen 1 ailesin. Biz sizsiz yaparız ama siz bizsiz yapamazsınız. Gelin 700 bin artı 1 aile olalım uzun vadeli çalışalım ve sizler kurallara uyun, dedim. Åžu an da gayet iyi gidiyor durumlar...

Tüketicinin alım gücünü korumak için çalışıyoruz

Yerel perakendeciler geçtiÄŸimiz günlerde tedarikçileri ile bir araya geldi. 2 bin 300 ÅŸubesi ile önemli bir güç olan Ä°stanbul Perder’in önderliÄŸinde gerçekleÅŸen ve Yerelist adı verilen etkinliÄŸe BaÅŸkan Faruk Güzeldere’nin tespitleri damga vurdu.

Ä°stanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu BaÅŸkan Yardımcısı Ahmet Özer, Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan’ın da katıldığı etkinlikte Güzeldere, son günlerin en önemli konusu olan enflasyonla ilgili ÅŸu bilgileri paylaÅŸtı:

“Bugünlerde yerel perakendeciliÄŸin önemi daha fazla anlaşılıyor. Ekonomideki kur dalgalanmalarının ve enflasyonist ortamın oluÅŸturduÄŸu fiyat belirsizliÄŸine karşı tüketicilerimizin alım gücünü koruyabilmek adına giderek daha fazla gayret gösterme sorumluluÄŸu hissediyoruz. Fiyat artışlarını tüketici nezdinde dengeleyebilmek adına her gün yüzlerce farklı ürün grubunda yaptığımız indirim ve fiyat sabitleme kampanyalarını sürdürüyoruz.”

Yazar: Celal Toprak